22 Aralık 2016 Perşembe

Başlıksız Babaduk Yeniden Bir Aradayız İşte

Bir sürü yazmıyorum, dedim ki yazayim. Neden yazmıyordum onca zamandır? Çünkü fazla insana söylemiştim bu blogumu ve kendimi bir süreliğine çıplak hissettim. Korktum ve yazmaktan kaçtım. Artık yine yalnızız Duygular ve Düşünceler Dükkanı. Bir aralar 'sizler' gibi hitaplarla yazardım da kimsenin okumadığını, daha doğrusu artık okumayacağını biliyorum. Bu yüzden kendime sesleneceğim. Böylesi daha iyi be. Böyle hep daha mutluydum. Millet bilse nolcak nasıl olsa kendimi düzgün ifade edemiyorum, tanıtamıyorum neticesinde.

Şimdi asıl muhabbet gelsin. Şöyle bir şey oldu sayın blog. Okuldaki bazı insanlara ve bazı hocalara senden bahsetmiş olabilirim. Yani senden 'biriki' insandan fazla insanın haberi var ama merak etme çoktan seni unutmuşlardır. Üzülme, hep unuturuz biz sana özel bir şey değil. Bu aşırı "popülerliğimin" şan ve şöhreti beni korkuttu. Adeta satış rekorları kıran rock grupları gibi şımarmaya başlamıştım. Yaklaşık 5-6 kişi takip ediyordu yazdıklarımı ve bu beni korkutmuştu. En son girdiğimde blog un tıklanma muhabbeti bayağı bir olmuştu 2000 lerde şu an kaç bilimiyorum, bakmadım. Ama hiç anlam veremedim çünkü açıkçası anlam verilebilecek herhangi bir şey yok burada, kusura bakma. Ama şöyle bir teorim var bu sitede kullanıcılar sanırım blogları geçe geçe dolaşabiliyorlar. 'Sıradaki' türkçesi Next diyerek tıklatabiliyorlar. Ben bu şekilde o kadar tıklatıldığını düşünüyorum, teşekkürler.

O paragraf fazla uzun oldu buna geçeyim dedim. Okuldaki hocalardan biri öğrendi sayfayı ve okulun dergisine mi ne koyacağını söyledi yazılarımdan birini. Açıkçası bu beni pek etkilemedi çünkü o dergiyi kimse okumaz. Okusa bile sayfalardaki fotoğraf veyahut resimlere bakıp çöpe atıyorlar. Bari kağıt çöpüne atın yahu. Sonra ne oldu bilmiyorum. Bunu anneme söyleyince blogumdaki "Herkesin Ortak Olan Tek Zaafı" isimli yazım aklına geldi onun. Bildiğin üzere biraz erotikleşip çirkinleşmiştim o yazıda ama niyeyse her zaman gurur duydum onla. Dedi işte o yazını görseler nolur fikirleri değişir sil onu gibisinden. Silmedim, inadına silmeyeceğim, silerlerse yaz.. yazamam bir daha ama kalbimde kalır yani.

*Özlemişim be yazmayı. Yazdıkça rahatlamaya başladım, birikmişim yine. Derin bir nefes molası...

**Arkada da radiohead dinliyorum her zamanki gibi. Klişe miyim bir türlü karar veremedim bu konuda.

Öncelerinde yazdığım yazıları biraz da insanlar daha kolay anlasın diye basitleştiriyordum. Şiirleri değil kesinlikle ama düz yazıları yapıyordum biraz. Bundan sonra öyle bir şey yok çünkü kim bulacak bu kadar uzun isimli bir siteyi. Eğer olur da şans eseri bulunursa umarım anlarsın çünkü anlamadıysan pek de umurum değil. Biraz böyle bi iç dökmeye ihtiyacım sanırım ve en iyisini burada gerçekleştirdiğimi açıkça söyleyebilirim. Şiirler ve yazılar konusunda az da olsa değişmişimdir diye düşünüyorum çünkü nedeni: zaman. Ne diyeyim karma police tutukla bu kızı sonra siktir git.

Pek mutlu muyum? Mutluyum aslında. Hem de pek mutluyum. Bu sayfayı ilk açtığımda hatırlıyorum da baya kötü bir psikolojideydim ya. O yüzden bu sayfanın yeri her zaman çok değerli olcak. Yazmayacam dedim bir daha. Ama şu an öyle yapmıyorum, pişmanlık duygusu? yok.

Ya bu başlığı burada sonlandırayım çünkü fazla oldum başka bir başlıkla yeniden görüşmek üzere can dostum, en yakın arkadaşım, görüşürüz.

**He bi de bundan sonra rönesan, barok baba.