28 Mayıs 2017 Pazar

Sessiz Geçen Son Gece (Katil Düğme)

Yıldızlar geliyor,
Durma sus bu salkımlarda.
Peştemalinden akan kan ilerliyor hızla,
İzlerken adamın ölümünü,
Sus, sen de sus durma!

Etrafta olağanüstü bir sessizlik,
Hayallerimde hep arbede vardı,
Kaos ve bağrışıp kaçan birkaç insan..
Ama şimdi suskun diller,
Ne bağrış ne de yardım çağrısı..

Sümsük bir katil,
Kekeliyordu tetiği çekmeden önce.
İstemiyordu belli,
 ama zorlamıştı biri o da belli.

Kavramıştı kabzasını 1903 model colt'un,
biliyordu nasıl tutulacağını.
Ama fark etmişti son dakikada ne kadar da zor bir şey olduğunu.
Kim olursa olsun o tetiği hayatında ilk çeken adam terini tutamazdı.

Terlemişti donuna kadar,
Ateşler içindeydi suratı,
Dehşete kapılmıştı mahallenin zifiri karanlığının sessizliğinde,
Keşke birkaç insan etrafta koştursaydı da düşünceleriyle baş başa kalmasaydı.

Nefes alamıyordu ceketinin içinde,
Üstünden çıkardığı gibi fırlattı attı,
Kalan kurşunlarını da attığı cekete boşalttı.
Tabanca bir hiçti artık elinde.

İlk önce oturdu dizlerinin üstüne,
Sonra yavaşça eğildi secdeye,
Ve yattı yüzüstü buz gibi asfalta,
Yanıyordu suratı ateşler içinde.

Keşke kendisi olsaydı öldürdüğü kişi,
Üstünden çıkarıp attığı ceketi bile daha şanslıydı ondan.
Yüzüstüyken döndü cekete ve bir bakış attı,
Delik deşikti her tarafı.

Cekete parmak uçlarıyla uzandı,
Tam tutacakken ceketi,
Öldü oracıkta yirmi yaşlarındaki genç katil.

Üç kurşun yemişti çocuk,
Dört delik vardı, kurşunların ikisi kalmıştı vücudunda;
İki delik göğüs kafesinde yan yana,
Bir delik de gırtlağında...
 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder