Arkadaşlık kurmayı beceremediğimi düşünüyodum daha dün elime ilköğretim yıllığımı alana kadar. Baktım bütün arkadaşlarım severmiş beni. Çok güzel şeyler yazmışlar benim hakkımda. Kayboldum okurken, ben miyim diye de bir sordum açıkçası. Benmişim, değer verilirmişim, verdiğim değer karşılık görürmüş. O zamanlar etrafımdaki insanlar hayal kırıklığına uğratmazmış beni. Güzel arkadaşlıklarmış, geri istedim. Zamana karşı gelmeye hazırdım, geri istedim.
Son birkaç senede sahip olamadığım, bulamadığım ama hep kafamda, aklımın bir köşesinde oluşturduğum 'arkadaşlıklar'. Ben artık anladım sanırım bende değil bunun sebebi. Belki de ilk defa etrafımdakilere bok atıyorum. Atmak istemiyorum ama artık fazlasıyla sorguladığımı düşünüyorum kendimi.
İnsanları hala seviyorum. İnsanlar farklılar, ayrılar, aykırılar, değişkenler, yaratıcılar, senin göremediğini başka bir insan görüyor. Bunu kafamdan hiçbir zaman çıkarmadım ve insanlardan hiçbir zaman da nefret edip umudumu kesmedim. Gereksiz. Etrafındaki insanları baz alarak bütün insanlara genelleme yapamassın. Sen demek ki ait olmadığın bir topluluktasın. Ben, bunu anladım...
Buz devri geliyor, kadınlar ve çocuklar önden.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder