10 Kasım 2015 Salı

Duygular Çöplüğü

Çöpçüyüm ben, duyguların çöpçüsü.. Elimde vanilya kokulu bir mektup ve gözlerimin önünde kim bilir bir ailenin yanmış, eski, artık neredeyse kül olan koltukları, paramparça olmuş aptal kutuları ve kararmış, anıları aydınlatan siyah-beyaz fotoğrafları.. Sim oldu pislikten kararmış parmaklarım.. Geceliğin gökyüzünde, yaşadığımız gezegeni fütursuzca kirlettiğimiz ve bu yüzden de tek tük gördüğümüz, tek tük olmalarına rağmen yokluğun içinden ışıl ışıl parlayan yıldızlar gibi oldu avucumun için.. Şimdi de gökyüzünde olmak, onu kirleterek soktuğumuz bu felaketten kurtarmak istedim.. ama buradayım, duygu kırıntılarının tam ortasında, onca kalp fısıltıları ile duygular çöplüğünde..

Fillerin, uğruna birbirileriyle boğuştuğu karanfil kokusu geliyordu burnuma, soğuk bir çölün ortasında.. Issız bir okyanusta ve derin bir çöplükte.. Şehrin dışındaki çöplükte, nece anılar ve yaşanmışlıklar var bu pis görünen hazinenin içinde.. Yaydığı koku içinde fillerin koşuşturması geliyor aklıma, karanfil kokusu ile..,


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder