14 Eylül 2015 Pazartesi

Aman Nasılsa Kimse 'Duymıcak'..

Her yerde kalabalık.. Dolu dolu kalabalık.. Orda kalabalık burda kalabalık, off! Ayak sesleri gereksizce konuşulan ve sarf edilen sözlerin acı çeken "ben böyle şeyler için harcanacak 'kelime' miydim?!" diyen yakarışları. Biri bana baktı.. Yürürken kollarını etrafta sanki havada bir şey arıyomuşcasına, sanki Oksijeni çekip koparacakmışcasına sallayan şahıs.. etraftan geçenlere bakıp sanki onlara aitmiş buralar gibi davranan, artık kalmayan dedikodularını 'ne üdüğü belirsiz'lerle sürdüren gruplar. 'şap şap' , 'cak cak' sakız çiğneyen ama kimse fark etmiyomuş gibi davranan bir kaç 'yarım gezgin'. Parfümü üstüne bocalayan ama üstüne gidilince de sanki o sıkmamış gibi davrananlar.. Birbirilerine 'hayvani duygularını' paylaşıp vuruş tekmeleyiş gibi eylemlerde bulunanlar.. Birbirinin gözlerinin içine sevgi dolu bakan ama bir türlü bu sevgiyi dile getirip birbirlerine açılamayan onca insan.. Siz nerdesiniz? Gerçekten burda mısınız? Bir daha baktı.. Tam düşünceye dalıyorken bozulmasından nefret ediyorum.. Ve yine gözlemler.. Güzel gözler, güzel saçlar, oo güzel ayakkabılar.. güzel kişilik, kötü kişilik, güzel kişilik, kötü kişilik.. ama kime göre işte? bana göre mi? ben kimim ki gidip sınıflandırıyorum milleti? Kimim ki kişilikleri iyi, kötü diye ayırma hakkına sahip olduğumu düşünüyorum? Aman neyse nasıl olsa burası benim iç dünyam, nasıl olsa kimse duymıcak.. birkaç bağrış sesi, bir tane ağlayış sesi, bir tane kahkaha sesi ,ama ben böyle bir kahkaha görmedim, bir tane de o güzel ses..  kahve kokusu, bayan kokusu, bocalanmış parfüm trafiği.. gözler gözler gözleerrr.. işte en sevdiğim.. kalabalıkta gözlere bakmayı çok severim.. en güzel gözler koyu olanlardır, bence.. mavi göz pek hoşuma gitmez çünkü çok sığ geliyo, yeterince derin değil (kıskaanç).. Siyah simsiyah bir göz ama simsiyah zeytin gibi, kahverengi bir göz sonbaharda dökülen yapraklar gibi, daha açık bir kahverengi ama turuncuya yakın sanki, mavi.. geç.. ela, bak bu güzel baya.. yeşil, idare eder.. şimdi dicen mavi ve yeşil e 'tu kaka' neden elaya merhaba? çünkü elanın farklı bi havası var, ama hayranı değilimdir. Gözler çok acaip ya.. Biliyo muydunuz, dünya üzerindeki hiçbir göz birbiriyle eş değilmiş.. ne kadar hoş, ilginç ve uç fikir bir şey dimi? Benzer ama eş değil.. Nasıl yani o kadar milyon milyar trilyon katrilyon insan arasında kimse mi aynı gözlere sahip değil? çok acaip.. Bir daha baktı.. Kim bu? ve neden bana bakıyo? herkes herkese bakar.. ama bu bana neden öyle bakıyo.. bu bakışı bilirim de bu bakışın benimle bi alakası olmaz, olamaz.. neyse zaten pek de umrumda değildi.. Kulak olduğum bunca saçma konuşma vaktimin bunca boş ve ne yazık ki kaka geçtiğine inanmak içimden gelmiyo.. Oo bir arkadaş grubu.. ama neden herkes birbirine böyle bakıyo.. düşman gibi.. diğer kız diğer çocuğun yanına gidiyo konuşuyo ama diğeri kız da o kıza alevli bakışlar fırlatıyo.. of aman ben de yanımdaki grup gibi oldum, her şeyi eleştirir bir tavıra kondum.. bir dakika zaten başından beri böye yapmıyo muydum? of neyse nasıl olsa kimse duymıcak.. Bir dakika bana doğru mu geliyo? yok ya başka bi yerdir.. bu koku.. vanilya? vanilya takıntımı bilmiyosunuz tabi ahah.. neyse boşverin.. "Merhaba, neden yalnızsın..".. Hoaydaa.. Salak bir iki dakika düşünmesiyle, "Hiç öyle yalnız takılmayı seviyorum.. Yalnızlık tam bana göre.." falan filan off bu ne abi sen kimsin ki böyle konuşuyosun hem gülesim geldi hem de  ağlayasım.. konuşma bu kadar değil ama rezil olmama yetecek kadar paylaştım bile.. ve gitti.. ama vanilya kokusunu burda bıraktı.. burda, iç dünyamda 'Duygular ve Düşünceler Dükkanı'nda.. Eee nereye varcak bu düşünce? nasıl sonuçlanıcak, kız işi de olmadı.. romantik bir düşünce de değilmiş.. (galiba yine o saçmalamalarımdan biri bu da).. Amaan neyse nasıl olsa kimse duymıcak.. Salvador abi saygılar..






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder